Alanya antik çağda Pamfilya ile Kilikya arasında yer almıştır. Herodot'a göre bu bölgenin insanları Truva savaşı sonrası Anadolu'ya dağılan insanların soyundan gelir.
Yapılan araştırmalarda (Kadıini Mağarası-1957) ilk yerleşimin günümüzden 20 bin yıl öncesine üst Paleotik Döneme kadar uzandığı anlaşılmıştır.
Tarihte bilinen ilk adı Coracesium'dur. MÖ 4. yüzyılda Persler'in istilası altındadır. Daha sonra korsanların barınağı olmuştur. MÖ 139 yılında Seleukos İmparatorluğu kenti istila etmiştir. Ama bundan sonra bile kent korsanların barınağı olmaktan kurtulamamıştır. MÖ 65 yılında Romalı komutan Magnus Pompeius tarafından Roma İmparatorluğu topraklarına katılan şehir, Roma’nın çöküşü ile Bizans döneminde adı da “güzel dağ” anlamında Kalonoros olur.
1204 yılında Haçlı orduları'nın İstanbul'da Latin İmparatorluğu'nu kurması üzerine Anadolu'da bir otorite boşluğu doğmuştur. Bir derebeyi olan Kyr Vart, Kilikya Ermeni Krallığı adına Kalonoros'ta hakimiyeti sağlamıştır.
Kent, 1221 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından ele geçirilmiştir. Sultan Alaaddin Keykubat derebeyi Kyr Vart'ın kızıyla evlenerek kenti yeniletmiş ve kışlık başkent yapmıştır. Kentin adını da Sultan Alaaddin'in şehri anlamına gelen Alâiye olarak koymuştur. Alaaddin Keykubat döneminde şehir en parlak günlerini yaşar. Bugünkü kale, tersane ve hala ayakta duran yapıların birçoğu o dönemdendir.
1300 yılında Anadolu Selçukluları'nın dağılması sonucu şehir Karamanoğlu Beyliği'nin egemenliğine girer. Konya merkezli Karamanoğulları, 1427 yılında şehri 5 bin altın karşılığı Mısır Memluk Sultanlığı'na satar.
Nihayet Anadolu'da birliğin sağlanması ve Osmanlı Beyliği’nin öne çıkması ile Alâiye, 1471 yılında Fatih Sultan Mehmet’in komutanlarından Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı Devleti topraklarına dahil edilir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Alâiye, önce Kıbrıs Eyaletine bağlanır (1571), ardından Konya Vilayetinin sancağı yapılır (1864), sonra Antalya sancağına (1868) ve nihayet 1871 yılında da Antalya’nın ilçesi yapılır.
1931 yılında Mustafa Kemal Atatürk programında olmamasına rağmen Alaiye'yi ziyaret etmiş, ve bu jeste karşılık da dönemin belediye başkanı Hüseyin Hacıkadiroğlu, Alaiye halkı adına ziyaret sonrası Atatürk'ün seyahat etmekte olduğu gemiye Alaiyelilerin sevgi, saygı ve bağlılıklarını ileten bir telgraf çekmiştir. Ancak o zamanlarda karadan gemiye çekilen telgrafların tamamı Çanakkale üzerinden iletildiğinden, Atatürk'ün eline ulaşan telgrafta Alaiye'nin adı yanlışlıkla Alanya olarak yazılmıştır. Bunu fark eden Atatürk, Sultan Alaaddin'in şehrinin adının Alanya olarak değiştirilmesi talimatını vermiştir.[6] Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal Atatürk'ün emri ile bundan sonra kent Alanya adını almıştır.